Zekeriya ve Meryem Üzerine Düşünceler

islami sohbet – Zekeriya ve Meryem Üzerine Düşünceler

Zekeriya ve Meryem konusuna hoş geldiniz. Tamamen kontrolünüz dışında bir meydan okumayla karşılaştığınız bir zaman var mıydı? Gerçekten bir şey istediğin, ancak elde etmenin imkansız olduğunu düşündüğü bir zaman var mıydı? Her zaman istediğimizi tam olarak elde edemeyeceğimiz doğru olsa da, Kur’an bize ALLAH’ın mutlak iradesi ile imkansız şeyleri bile sadece “ol” demesiyle her şeyin gücüne sahip olduğunu hatırlatır. Aşağıda en çarpıcı örneklerden sadece birine bakalım inşallah.

Zekeriya (A.S.) yaşlı bir insandı ve bir oğul istedi, kemikleri zayıf, saçları beyazlaşmıştı, eşi de benzer şekilde yaşlı ve kısırdı. “Doğrusu, benden sonra yerime geçecek yakınlarımın iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. Karım da kısırdır. Katından bana bir oğul bağışla ki, bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun. Rabbim! Onun, rızanı kazanmasını da sağla.” (Kur’an 19: 5-6).

ALLAH C.C. Zekeriya (A.S.)’nın duasını kabul etti ve eşi hamile kaldı, benzer bir olay da Hz.Meryem (A.S.) için gerçekleşmiştir. Meryem, böyle bir durumu hiç beklemiyordu ve onun için ilk önce mantık sınırlarının dışındaydı. “Dedi ki: “Rabbim! Bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur?” Allah buyurdu: “İşte öyle, Allah dilediğini yaratır, bir işin olmasını istedi mi ona sadece ‘ol!’ der, o da oluverir.” Kur’an-ı Kerim 3: 47

Hz.Meryem (A.S.) korkmuştu, endişe ve acı içindeydi, insanlar onun için ne diyecekti ? bu durumu onlara nasıl izah edecek ti ? bu düşüncelerle onu kimsenin bulamayacağı ıssız yerlere gitti, doğum sancıları onu bir Palmiye Ağacının yanına doğru sürükledi, bir süre sonra teslimiyet gösterdi, çünkü başına gelen hadiseler onun kontrolü dışındaydı, ALLAH katından bir ses geldi, Palmiye ağacını sallaması istendi, Meryem (A.S.) zayıf bir şekilde palmiye ağacını sallamaya çalıştı, kurumuş ağaçtan olgun hurmalar önüne döküldü. Bu bize, her şeyin imkansız veya ulaşılmaz gibi görünse de, ALLAH’ın takdirinin her türlü hesap ve düşüncenin üzerinde olduğunu gösterir ve öğretir. Ayrıca rolümüzü oynamalı ve elimizden geleni yapmalıyız.

Sonuçta, yaşamlarımızdaki hem kutsamalar hem de zorluklar Tanrı’ya gönderilir. Hem kutsamaları hem de zorlukları bir test olarak gönderdi. Yalnız Tanrı bizim için neyin en iyi olduğunu ve neyin zararlı olduğunu bilir. Sizin için iyi olduğunda bir şeyden nefret ediyor olabilirsiniz ve sizin için kötü olduğunda bir şeyi seviyor olabilirsiniz. Allah bilir ve siz bilmiyorsunuz. ”(Kur’an-ı Kerim 2: 216). Bazı ruh arayışı içinde kişi, herhangi bir zorluğu olumluya çevirebilir. Meryem, İsa’nın huzurunu doğurarak tecrübe etmek zorunda kalmadan önce kendisinin yok olmasını diledi. Ancak o anda Kur’an’da kendisinin ve çocuğunun söz edileceğini, kendisinin adında bir bölümünün olacağını ve dünyadaki milyarlarca insanın ona örnek olacağının farkında değildi. Belki şimdi meydan okumanızın veya zorluğun meyvesini şimdi göremezsiniz, ama inancınız ve sabrınız varsa sonunda anlayacaksınız. Pes etmeyin ve üzülmeyin. Eğer inanıyorsanız en yüksek kişi olursunuz(Kur’an-ı Kerim 3: 139).